Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Klavye soytarılarının mesajı bizi sindiremez!”
AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın tartışmalı paylaşımına sert tepki gösterdi. Erdoğan, konuşmasında Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'ndaki tartışmalı görüntülere de değindi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda gündeme dair yorumlarda bulundu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı konuşmasından bazı konu başlıkları:
"GAZZE'DE 300 GÜNDÜR SON DERECE VAHŞİ BİR SOYKIRIM YAŞANIYOR"
"Barışı, istikrarı, sükuneti savunan taraf olduk. Gazze'de 300 gündür son derece vahşi soykırım yaşanıyor. İsrail güçleri 16 bini çocuk 40 bin Filistinli kardeşlerimizin tepelerine boma yağdırarak kalleşçe şehit etti. 100 bin Filistinli kardeşimiz yaralandı. Küvezdeki bebeklere kurşun sıkacak kadar ileri gittiler. Gıda sırasında bekleyen insanları katledecek kadar alçaldılar. Cami, kilise ve okulları bombalayacak kadar gözlerini kararttılar. İsrail savaşın hukukunu bile yok saydı. Hitler'i gölgede bırakacak bir barbarlığa imza attılar."
"İSRAİL'İN GİTTİĞİ YOL, YOL DEĞİLDİR"
"Eli kanlı katiller Temsilciler Meclis'inde ağırlanıyor alkışlanıyor. Ben de insanım diyen, ben de Müslüman'ım diyen birisinin böyle bir tabloya rıza göstermesi mümkün mü? BM Güvenlik Konseyi bugün sorumluluk almayacaksa Allah aşkına ne zaman alacak? Daha kaç bin tane çocuğun ölmesi lazım. Bu gidiş gidiş değildir. Netanyahu yönetimindeki altında İsrail'in gittiği yol yol değildir. Bu pervasızlık, bu hoyratlık, Batının sergilediği bu iki yüzlülüğün sonu korkarım ki çok kötü bitecektir."
İSRAİLLİ BAKAN'A YANIT: "KLAVYE SOYTARILARININ MESAJLARI BİZİ KORKUTAMAZ"
"Klavye soytarının hadsiz mesajları bizi sindirmez, korkutamaz, bizi yolumuzdan alıkoyamaz. İstedikleri kadar çirkinleşsinler, Tayyip Erdoğan'ın hakikati haykırmasına engel olamaz. Eli kanlı canilerin provokasyonlarına da gelmeyiz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Biz bugünlere çarpışa çarpışa geldik. Bize gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu ama yanıldılar. Bizi terörle, darbeyle devirmek isteyenler oldu. Tamamını ya meydanlara ya da dağlara gömdük. Korkuyu yanımıza hiç yaklaştırmadık. Bugün de dimdik ayaktayız. İsrailli yetkililerin küstah açıklamaları karşısında son 2 gündür siyasi parti gözetmeksizin milletimizin fertlerinin sergilediği dik ve dirayetli duruşu kıymetli duruşu belirtmek istiyorum."
MACRON OLİMPİYATLARA DAVET ETTİ, TORUNUNU DİNLEYİP GİTMEDİ
"İnsana ve insani değerlere yönelik savaş birçok alanda şiddetini artırarak devam ediyor. Şu bölüm çok hasas, çok önemli; Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nın açılışında sahnelenen ahlaksızlık, karşı karşıya olduğumuz tehdidin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Macron beni davet etti. Ben de gelebileceğimi söyledim. 13 yaşındaki torunum 'Dede gitme' dedi. 'Niye' dedim. 'Orada LGBT gösterisi yapacaklar' dedi. Çıkardı bana Instagram'dan o görüntüleri gösterdi. 'Tamam kızım gitmeyeceğim' dedim. Düşünebiliyor musunuz insanları birleştirmesi gereken uluslararası spor etkinliği maalesef insanlığa, fıtrata, insanı insan yapan değerlere düşmanlıkla açıldı. Bizim inancımızda insan yaradılmışların en şereflisidir. Paris'te yapılmak istenen eşref-i mahlukat olan insanı esfel-i safilin yani hayvanlardan dahi aşağı seviyeye çekme projesidir."
DOĞRUDAN ÇOCUKLARIMIZI HEDEF ALAN FAŞİZAN BİR DAYATMA VAR
"Karşımızda sadece bir yönelik yok. Doğrudan çocuklarımızı hedef alan faşizan bir dayatma var. Normale, fıtrata, aileye, insan nesline yönelik çok boyutlu, kapsamlı, acımasız bir savaş yürütülmektedir. LGBT sapkınlığını özgürlük olan lanse edenlerin başörtülü sporculara tahammül edememesi bunların kafalarındaki özgürlük tarifini ortaya koymaktadır. Fransız sporcuların içinde başörtülü olanlar varsa Fransa onların katılımını engellemiştir. Bu nasıl mantık? Fransa'da yaşayan Faslı, Tunuslu ve diğerleri neden tavır koymadılar, bunu anlamakta zorlandığımı ifade etmek isterim. Bunlar kutsal olan herşeye düşmanlar. Paris skandalı bu gerçeği bir kez daha gün yüzüne çıkarmıştır. Cinsiyetsizleştirmek demek insan soyunu bozma demektir. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu konudaki duruşumuzu çok net ortaya koyduk. 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde birileri iktidara gelmek adına bunlara şirinlik yaparken biz ailenin korunmasından yana çok güçlü tavır aldık. Bugün dünden daha kararlıyız."