04 Aralık 2024 Çarşamba
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, iç pazarda turizmin durma noktasına geldiğini ve dış pazarda rezervasyonların önceki yıllara kıyasla düşük olduğunu belirtti. İşler, bu düşüşün nedenlerini Avrupa Futbol Şampiyonası, Yunanistan’ın Kapıda Vize Uygulaması, tur operatörü FTI’nın iflası, dövizin baskılanması ve yasası çıkmasına rağmen bir türlü denetlenmeyen ikinci konut/rezidansların olumsuz etkileri olarak sıraladı.
ETİK Başkanı Mehmet İşler, bu yıl büyük ihtimalle 60 milyon turist hedefinin tutturulabileceğini, ancak önlem alınmazsa önümüzdeki yıl ve yıllar için sektörün alarm verdiğini vurguladı. İkinci konutlara yönelimin arttığını, bunun sektöre büyük zarar verdiğini ve güvenlik zafiyeti ile birlikte devlete ciddi vergi kaybı yaşattığını hatırlattı.
İşler, “Türk turizmi şu anda gerçekten bir boşluk yaşıyor. Bu boşluğun sebeplerinden biri, 14 Temmuz’da oynanan finalle tamamlanan Avrupa Futbol Şampiyonası. Hem seyahate gelecek yabancı turistler, hem de gurbetçilerimiz yani yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarımız, maçları izlemenin yanı sıra ticari kazançları dolayısıyla gelmediler. Türkiye’nin çeyrek finale kalmasıyla, takımımızı desteklemek için tatillerini daha ileri tarihlere planlayanlar oldu. Şampiyona, Haziran sonundan Temmuz ortasına kadar çok durgun bir dönem yaşattı. Tur operatörü FTI’ın iflası da durumu olumsuz etkiledi. Diğer taraftan, Yunanistan’a kapıda dokuz günlük vizelerin açılması yerli turistin kaçışına sebep oldu. Yasası çıkan ama bir türlü denetlenip disiplin altına alınmayan ikinci konut ve rezidanslar sorunu, turizmin olumsuz etkilenmesinin önemli başlıklarından biri. Yurt dışı ve yurtiçinden birçok insan maalesef ikinci konutları tercih etti. Buradaki kayıt dışılık, turizmden elde edilen gelir ve verginin istatistiklere yansımamasına neden oluyor.”
“Turizmi olumsuz etkileyen en önemli konulardan biri de dövizin baskılanması. Döviz şu anda gerçek yerinde değil. Enflasyon oranları ile dövizin artışı arasında ciddi bir makas var. Bu makas turizmciye olumsuz yansıyor. Gurbetçi vatandaşlarımız bile, dövizin dengeli yükselmemesini ‘Türkiye’de bozduracağım dövizle Yunanistan’a, Hırvatistan’a ya da İspanya’ya giderim. Benim için daha karlı olur. Paramın karşılığını daha iyi alırım. Her sene Türkiye’ye geliyoruz. Bu kez de başka bir ülkeye gidelim’ diyerek aleyhimize değerlendiriyor.”
“Maalesef şu anda turizm sektörü iç pazarda durma noktasına geldi. Büyük boşluklar oluştu. Dış pazarda bir rezervasyon akışı var. Ancak bu rezervasyon akışı da peak (tepe) sezon dediğimiz bu dönemin ortalamalarının altında seyrediyor. Avrupa Futbol Şampiyonası bitti. Beklentimiz final maçından hemen sonra rezervasyonların hız kazanması ve sektörün rahatlaması. Tecrübelerimiz sezonun uzama ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor. Geçmiş yıllarda ki Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nın ertesinde rezervasyonlar hız kazanmıştır. Ümidimiz bu günlerde rezervasyonların açılması ve hız kazanması yönündedir. Dış pazardan ümitliyiz. Ancak iç piyasada ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Özellikle beyaz yakalılar, enflasyonist ortamda alım güçleri çok düştüğü için ya tatillerini daha önceki yıllara göre kısa tutuyorlar ya da tatile çıkmamayı tercih ediyorlar. Bu bizim için büyük bir dezavantaj. Türkiye’ye en büyük döviz girdisini sağlayan, cari açığı kapatan, vergi ve istihdam yaratan, kendisi dışında 60 sektörü besleyen turizm sektörünün sorunları belli. Önümüzdeki yıllarda ciddi gelir ve vergi kayıpları yaşanmaması için bunlara gecikmeksizin çare üretilmelidir.” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.